İllüzyon - Cumhuriyetin Klasik Müzik Macerası

Kutluk, Fırat

NC-H2O-003

5,0 (0 Yorum)

FiyatıKDV Dahil
79,00 TL
1-3 Taksit
Havale / EFTKDV Dahil
75,05 TL
24 saat içerisinde kargoya verilir

Cumhuriyet bir medeniyet projesiydi ve ulus uygar olanın en modern haliydi.

Ulus inşa edenler klasik müzikte de ulusal olanı yaratmak zorundaydılar. Sonuç…
Bu kitaptaki yazarlar ülkemizde bir ilke imza atarak bu “sonuc”u eleştiriyorlar, illüzyonu işaret ediyorlar.

Serap görmüyoruz ama yaşatılan bir illüzyonun da tanıklarıyız

Bu kitaptaki yazarların tümünün bir derdi var! Hepimiz Türkiye’de bir şeylerin yanlış yapılandığı, işlerin doğru yürümediği, hâlâ yapılması gereken onlarca şey olduğu ve doğru anlaşılmadığımızı ya da derdimizi anlatamadığımızı düşünüyoruz. Her şeyin yolunda gittiğini düşünen akademisyen ve müziksever amatörlerle aramızdaki fark bu. Serap görmüyoruz ama yaşatılan bir illüzyonun da tanıklarıyız:  (Kitaptan)

Kitabın çok yazarlı olmasının tek nedeni, her biri alanında usta arkadaşlarımla bir arada olmak değil sadece. Eleştirilerimizi birlikte yapmak amacımız. Doğru bildiğimiz şeyleri söylemek adına çalışmalarımızı derleyip topladık. 

Cumhuriyet bir ütopyaydı. Şimdi ise ona ait bir gerçeklikte yaşıyoruz. Sesler işitiyoruz, ahengini o toplum mühendisliğinden almış bir müziğe ait sesler.

Bir medeniyet projesi olarak görülen Cumhuriyet‘te “Klasik Batı müziği” nasıl “milli” tınısını bulacaktı? Bu soruda “bulunması gerekliliğine” dair bir kabul vardı ve ulus inşa etmeye kalkan ve bunun için de öncelikle ulusal olanı yaratmak zorunluluğuyla baş başa kalan Cumhuriyet’in kurucu kadrolarınca en ileri, medeni ve modern olarak bellenen “Klasik Müzik”te milli damarın bulunması ve yansıtılması esaslı bir görevdi.

Bugün işte bu illüzyonu yaşıyoruz.

Halk türkülerini armonik ya da çoksesli kılıp Klasik müzik orkestralarında çalmaktan ibaret bir Klasik müzik serüveninin içindeyiz.

Bu kitaptaki yazarların tümünün bir derdi var! Türkiye’de klasik müzik ve müzik alanında bir şeylerin yanlış yapılandığı, işlerin doğru yürümediği, hâlâ yapılması gereken onlarca şey olduğunu söylüyorlar. Her şeyin yolunda gittiğini düşünen akademisyen ve müziksever amatörlerle aralarındaki farkın altını çiziyorlar: Serap görmüyoruz ama sahnelenen illüzyonun da tanıklarıyız.

Jön Türk modernleşmesinden Cumhuriyet politikalarına bir anlayışın, Halkevleri’nden konservatuvarlara kurumların, marşlardan operetlere eserlerin ele alındığı eleştirel bir toplam.

Cumhuriyet bir illüzyondu, belki göremiyoruz ama işitebiliyoruz.